Yaşlılık Belirtileri Nelerdir?
Her insanın bir ömrü olduğu gerçeği, gençlik yıllarında pek akla gelmez. İnsan kendini genç ve dinçken ölümsüz hisseder. Ama yaş ilerledikçe ve zaman azaldıkça içimizde bir ölüm korkusu oluşur. O korku birçok kez senaryolar eşliğinde zihnimize işlenir. Ve bir gün saçlarımızda oluşan beyazlara, yüzümüzde beliren çizgilere ve ellerimizde görünen lekelere bakarken buluveririz kendimizi.Bu aslında o kadar hüzünlü bir hikaye değil. Çünkü dünya üzerinde ölümsüz olan hiçbir şey yoktur. Ve güzel olan bir ömre sahip olabilmektir. Bir şey başladıysa bitecektir. Ve bu olgunlaşmadan önceki kadar zihnimizde büyüyüp, bizi yok eden bir duygu değildir.
Bazıları yaşlanma belirtileri üzerine daha trajikomik bir bakış açısı geliştirir. Örneğin aldığınız son model araba artık bir antika ise, en büyük düşmanınız yer çekimi ise, modası çoktan geçtiği için attığınız kıyafetler şimdi yine moda ise, sevdiğiniz tüm filmlerin renklileri çekildiyse, oyuncaklarınız müzelerde karşınıza çıkıyor ise ve siz bu yazılanları okurken yazıyı sıkıcı ve duyarsız buluyorsanız yaşlanmış olabilirsiniz, diyorlar. Öyle kötü kötü bakmayın, yaşlanmak birçok şeyi biliyor, anlıyor ve artık kendin olabiliyorsun demektir.
Ama bilimsel olarak yaşlılığın bazı belirtileri mevcut. Mesela artık sertleşen kemikler, düşme anında kırılır ise çok zor iyileşiyor. Damar sertliği ve tansiyon yaşlılığın en belirgin hastalıkları arasında. Yaşlanma sürecinde vücut dış etkenlere uyma gücünü kaybediyor. Bunların en büyük belirtisi iklim değişimlerinde yaz ve kış aylarında görülüyor.
Yaşlanma ile birlikte sindirim sisteminin tükürük ve salgıları azalıyor, bu yüzden sistemin bozulması kansızlığa sebep oluyor. Özellikle 40 yaşından sonra görme ve işitmede düşüşler meydana geldiği için yaşam güçleşmeye başlıyor.
Fiziksel yaşlanma sürecinin bir de psikolojik belirtileri vardır. Unutkanlık önemli bir belirtidir. Bununla birlikte öğrenme ve merak azalması, sabit fikirli tutumda yaşlılık belirtilerinin başlıcalarıdır.