Ana içeriğe atla

Benliğinizi Özgür Bırakın


Benliğinizi Özgür Bırakın

Özgüven, bireyin kendisi ve çevresiyle barışık yaşaması demektir. Özgüven eksikliği ise bu tanımın aksini ifade eder. Bu konu bugün de kişisel bir sorun olarak görülmektedir. Fakat özgüven pat diye yerine gelmez, belli bir süreç sonrasında oluşur ve oturur. Özgüven oluşumunu engelleyen her türlü baskı ortamından uzak kalmaya özen gösterilmelidir. Kişilerin kendilerini eskiden beri ifade edecek ortam bulamaması ve bulamayacağı konusunda karamsar bakışı, aile ortamı ve çevre özgüven eksikliğini tetikleyen baş etkenlerdir. Peki özgüven nasıl kazanılır?  Özgüvenin oluşması belli bir süreçle olur demiştik. İşte bu sürece hazır olduğunu hisseden insan için özgüven kazanımı başlamış demektir. Kişi bir işe başlarken başarısız olurum cümlesini aklına getirmemelidir. Her özgüven tereddütüne düştüğümde aklıma gelen ‘sonunu düşünen kahraman olamaz.’ sözü olmuştur. Her şeyin sonunu düşünürseniz kahraman olamazsınız arkadaşlar! Ayrıca özgüven kazanımı konusunda diğer hayat felsefeleriniz şunlar olmalıdır: -Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. -Kendinizi her konuda suçlamayın. Bazı şeylerin gerçekleşmesi gerektiğini unutmayın. -Geçmişinizde yaşamayın ve geçmişte yaşanan her şeyden pişmanlık duymayın, pişmanlıklarınızı sürekli hayatınızda tutmayın. Pişmanlıklar ders almak içindir. -Kazandığınız başarıları bir kağıda yazın ve her gün görebileceğiniz bir yere asın. -Kendinize karşı daima dürüst olun. İnsanları çok umursamayın. Çünkü insanlar konuşur konuşur ve seni yıkamadıklarını görünce susarlar. En ufak eleştiride yıkılmamayı öğrenin. -Yanınızda size cesaret veren insanlar olsun her yaptığınızda sizi aşağılayanlar değil.
En basitinden başlayın: Sevdiğiniz işlerle uğraşmak. Yazmayı mı seviyorsunuz yazın sayfalarca. Hemen beğenilmeyi beklemeden yazın. Çünkü yaza yaza gelişeceksiniz zaten. O zaman beğenilecek ve takdir edileceksiniz. İnsan hemen ustalaşamaz arkadaşlar. Kendinize güvenip bir yola koyuluyorsanız ve bu yolda sevdiğiniz şeyi yapıp zamanla olacak inancını kaybetmiyorsanız başarılı olursunuz ve özgüveniniz gelişmiş olur. Özgüven başarıyı getirir, unutmayın.


Bu blogdaki popüler yayınlar

Psikolojik Danışmanlık Süreci

Psikolojik Danışmanlık Süreci Psikoterapi ile birlikte kullanılan hipnoz, süreci çok kısaltan önemli bir araçtır. Danışana hangi psikoterapi tekniğinin uygulanacağı sorunun hangi kaynaktan geldiğine bağlı olarak değişir. Kişiliğe işlemiş bir sorunda dinamik bir psikoterapi yaklaşımı benimsenirken, Bilinç düzeyinde yanlış öğrenmeler sonucu oluşan bir soruna bilişsel bir psikoterapi tekniği gerekir. Yaşanmış kötü deneyimler sonucu kişiye yerleşmiş patolojik davranışların tedavisinde ise davranışçı bir teknik daha uygun olacaktır. Yaşamın anlamsızlığı karşısında kaygı yaşayan ve sahte uğraşlarla bunu unutmaya çalışan bir birey için ise yaşamın anlamının sorgulandığı varoluşçu bir teknik uygulanır. Danışanlarımızın sorunlarını bu bütüncül perspektiften görmek sorunun her yönü ile anlaşılabilmesine imken verdiği gibi, çözümlerde de bize geniş bir perspektif sunar. Grup Trapileri Merkezimizde danışanlarımız haftada bir grup terapilerine alınır. Danışanlarımız bireysel terapiler...

Yaşlılık Belirtileri Nelerdir?

Yaşlılık Belirtileri Nelerdir? Her insanın bir ömrü olduğu gerçeği, gençlik yıllarında pek akla gelmez. İnsan kendini genç ve dinçken ölümsüz hisseder. Ama yaş ilerledikçe ve zaman azaldıkça içimizde bir ölüm korkusu oluşur. O korku birçok kez senaryolar eşliğinde zihnimize işlenir. Ve bir gün saçlarımızda oluşan beyazlara, yüzümüzde beliren çizgilere ve ellerimizde görünen lekelere bakarken buluveririz kendimizi. Bu aslında o kadar hüzünlü bir hikaye değil. Çünkü dünya üzerinde ölümsüz olan hiçbir şey yoktur. Ve güzel olan bir ömre sahip olabilmektir. Bir şey başladıysa bitecektir. Ve bu olgunlaşmadan önceki kadar zihnimizde büyüyüp, bizi yok eden bir duygu değildir. Bazıları yaşlanma belirtileri üzerine daha trajikomik bir bakış açısı geliştirir. Örneğin aldığınız son model araba artık bir antika ise, en büyük düşmanınız yer çekimi ise, modası çoktan geçtiği için attığınız kıyafetler şimdi yine moda ise, sevdiğiniz tüm filmlerin renklileri çekildiyse, oyuncaklarınız müzelerde...

Yıkıcı Değil Yapıcı Ol

Yıkıcı Değil Yapıcı Ol Hepimiz günlük hayatımızda sorunlarla karşılaşabilmekteyiz. Bu kimi zaman okul hayatımızda kimi zaman iş hayatımızda veya sosyal hayatımızda ortaya çıkmaktadır. Okulda bir arkadaşınız gelir ve size hiç beklenmedik bir anda edilmeyecek sözler eder. Sizin moraliniz alt üst olur ve o gün bitmek bilmeyebilir veya iş hayatınızda patronunuz siz çok verimli bir şekilde çalışmanıza rağmen sizi takdir etmez üstüne üstlük size çalışmalarınızı beğenmediği konusunda telkinlerde bulunabilir. Kimi zamanda en samimi olan dostunuz ile aranızdaki iletişim kopuklukları nedeniyle sorunlar yaşayabilirsiniz. Bütün durumlarda da mutlaka sorunların bir çözümü vardır. Bunu bilmeniz sizin için avantaj sağlayacaktır. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Eşiniz ile, patronunuz ile, arkadaşınız ile doğru iletişimlerde bulunduğunuz taktir de çözülemeyecek bir sorun, aşılamayacak bir problem yoktur. Peki doğru iletişimi nasıl sağlarız dediğinizde bu kişiye duruma göre değişme...