Ana içeriğe atla

Sözsüz İletişim


Sözsüz İletişim

 İletişimin en önemli ögelerinden biri de sözsüz iletişim olarak biliyoruz. Aslına bakılırsa sözsüz iletişim çok önemli bir yere sahip. Çünkü; çoğu zaman insanların bize ne anlatmak istediğini bakışlarından, davranışlarından ya da tavırlarından anlamamız mümkündür. Bazen insanların ağızlarından bize canım derlerken, aslında içten içe bizi hiç sevmediklerini dahi karşımızdaki kişinin en ufak tavırlarından anlayabiliriz. Bu yüzden de sözsüz iletişim çok önemli bir yere ve konuma sahiptir.
İletişim anında karşımızdaki kişinin ses tonu, yüz ifadeleri, mimikleri ve beden hareketleri karşımızdaki kişilerin bize anlatmaya çalıştığı şeylerin göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin; sohbet etmek için oturduğumuz bir arkadaşımızın ellerini sıkıca birbirine bağlayarak oturduğunu görmek, aslında karşımızdaki kişinin iletişime kapalı olduğunun göstergelerinden biri olarak beden dili çerçevesinde hepimizin bildiği hareketlerden biridir. Ellerini çenesine koymuş bir kişi bize düşündüğünü belirttiği gibi, iki elini bilgece birbirine bağlayan kişi anlattığımız ya da kişinin anlattığı şeyi çok iyi biliyor olduğunu ifade eden davranışlardan biri olarak görülmektedir.
Sözsüz iletişimde karşımızdaki kişilere ne mesaj vereceğimiz çok önemlidir. Bu nedenle de yapacağımız el kol hareketlerine, mimiklere sözsüz iletişim esnasında dikkat etmekte büyük fayda var. Çünkü; hayatımızda bazen öyle anlar oluyor ki yanlış anlaşılan bir mimik ya da bir hareket, karşımızdaki kişiler ile çeşitli anlaşmazlıklara düşmemize ya da kırgınlıklar yaşamamıza sebep oluyor.
Bir insanın gözlerimize bakamadan konuşması bize yalan söylediğini düşündürüyor olabilir. Aynı zamanda belki de kişi gözlerinden alerji, bahar nezlesi gibi bir hastalığa yakalandığı için de gözlerimize bakamıyor olabilir. Bu neden ile de bunun ayırdına çok iyi varmamız gerekmektedir. Sözsüz iletişimde beden dili çok önemli bir yere sahiptir.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Psikolojik Danışmanlık Süreci

Psikolojik Danışmanlık Süreci Psikoterapi ile birlikte kullanılan hipnoz, süreci çok kısaltan önemli bir araçtır. Danışana hangi psikoterapi tekniğinin uygulanacağı sorunun hangi kaynaktan geldiğine bağlı olarak değişir. Kişiliğe işlemiş bir sorunda dinamik bir psikoterapi yaklaşımı benimsenirken, Bilinç düzeyinde yanlış öğrenmeler sonucu oluşan bir soruna bilişsel bir psikoterapi tekniği gerekir. Yaşanmış kötü deneyimler sonucu kişiye yerleşmiş patolojik davranışların tedavisinde ise davranışçı bir teknik daha uygun olacaktır. Yaşamın anlamsızlığı karşısında kaygı yaşayan ve sahte uğraşlarla bunu unutmaya çalışan bir birey için ise yaşamın anlamının sorgulandığı varoluşçu bir teknik uygulanır. Danışanlarımızın sorunlarını bu bütüncül perspektiften görmek sorunun her yönü ile anlaşılabilmesine imken verdiği gibi, çözümlerde de bize geniş bir perspektif sunar. Grup Trapileri Merkezimizde danışanlarımız haftada bir grup terapilerine alınır. Danışanlarımız bireysel terapiler...

Yaşlılık Belirtileri Nelerdir?

Yaşlılık Belirtileri Nelerdir? Her insanın bir ömrü olduğu gerçeği, gençlik yıllarında pek akla gelmez. İnsan kendini genç ve dinçken ölümsüz hisseder. Ama yaş ilerledikçe ve zaman azaldıkça içimizde bir ölüm korkusu oluşur. O korku birçok kez senaryolar eşliğinde zihnimize işlenir. Ve bir gün saçlarımızda oluşan beyazlara, yüzümüzde beliren çizgilere ve ellerimizde görünen lekelere bakarken buluveririz kendimizi. Bu aslında o kadar hüzünlü bir hikaye değil. Çünkü dünya üzerinde ölümsüz olan hiçbir şey yoktur. Ve güzel olan bir ömre sahip olabilmektir. Bir şey başladıysa bitecektir. Ve bu olgunlaşmadan önceki kadar zihnimizde büyüyüp, bizi yok eden bir duygu değildir. Bazıları yaşlanma belirtileri üzerine daha trajikomik bir bakış açısı geliştirir. Örneğin aldığınız son model araba artık bir antika ise, en büyük düşmanınız yer çekimi ise, modası çoktan geçtiği için attığınız kıyafetler şimdi yine moda ise, sevdiğiniz tüm filmlerin renklileri çekildiyse, oyuncaklarınız müzelerde...

Yıkıcı Değil Yapıcı Ol

Yıkıcı Değil Yapıcı Ol Hepimiz günlük hayatımızda sorunlarla karşılaşabilmekteyiz. Bu kimi zaman okul hayatımızda kimi zaman iş hayatımızda veya sosyal hayatımızda ortaya çıkmaktadır. Okulda bir arkadaşınız gelir ve size hiç beklenmedik bir anda edilmeyecek sözler eder. Sizin moraliniz alt üst olur ve o gün bitmek bilmeyebilir veya iş hayatınızda patronunuz siz çok verimli bir şekilde çalışmanıza rağmen sizi takdir etmez üstüne üstlük size çalışmalarınızı beğenmediği konusunda telkinlerde bulunabilir. Kimi zamanda en samimi olan dostunuz ile aranızdaki iletişim kopuklukları nedeniyle sorunlar yaşayabilirsiniz. Bütün durumlarda da mutlaka sorunların bir çözümü vardır. Bunu bilmeniz sizin için avantaj sağlayacaktır. Hiçbir sorun çözümsüz değildir. Eşiniz ile, patronunuz ile, arkadaşınız ile doğru iletişimlerde bulunduğunuz taktir de çözülemeyecek bir sorun, aşılamayacak bir problem yoktur. Peki doğru iletişimi nasıl sağlarız dediğinizde bu kişiye duruma göre değişme...